Dini İhtisas Merkezi açıldı
GÜNDEMErzincan Dini İhtisas Merkezi III. Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitimi açılış programı yapıldı
Erzincan Dini İhtisas Merkezi III. Dönem Aday Din Görevlileri Mesleki Eğitimi açılış programı yapıldı
Açılış Programına Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Milletvekili Mustafa Sarıgül, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Önceki dönem Milletvekili Sebahattin Karakelle, Diyanet işleri Başkan yardımcısı Burhan İşliyen, İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, Van İl Müftüsü Mehmet Sırrı Şık, Batman İl Müftüsü Ahmet Durmuş, Tunceli İl Müftüsü Mustafa Şanver, Van Emekli İl Müftüsü Nimetullah Arvas, Bitlis Emekli İl Müftüsü Faysal Geylani ve Vatandaşlar katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Dini İhtisas Merkezi Müdürü Gökhan Badem, kursun açılışında emeği olan herkese teşekkür etti.
İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu da; “Bugün burada, din hizmetleri tarihimiz açısından mühim ve müstesna bir ana hep birlikte şahitlik ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımızın ülke sathında ilim, irfan ve hizmet kalitesini daha da yüceltmek amacıyla ihdas ettiği Diyanet Akademisi’nin, kadim ilim ve irfan şehrimiz Erzincan’da da açılmış olmasının heyecanını ve bahtiyarlığını hep birlikte yaşıyoruz.
Bu akademi, sadece bir meslekî eğitim merkezi değil; aynı zamanda gönüllerin inşa edildiği, ahlâkın ve sorumluluğun derinleştirildiği bir hizmet mektebidir. Burada yetişecek din gönüllüleri, sadece bilgiyle değil, irfanla, hikmetle, temsil gücüyle donatılacaktır. Bu güzîde yapının ilimize kazandırılmasında başta tensipleriyle bizleri onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanımıza, Diyanet İşleri Başkanlığımızın muhterem yöneticilerine ve sürecin her aşamasında katkı sunan tüm ilgililere şükranlarımı arz ediyorum" dedi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Burhan İşliyen bir konuşma yaparak “İslam medeniyetinin oluşumunun en önemli ayaklarından birincisinin ilmi faaliyetler olduğunu” belirtti. Doç. Dr. İşliyen, din görevlilerinin vazife şuuru ve aidiyet bilincine önem vermesi gerektiğini dile getirerek, “Bilgi olur ama şuur olmaz. Peygamber varisi olduğunun farkında değildir. Peygamber varisliği unvanını bizim bütün hocalarımızın zihinlerine, gönüllerine yerleştirmemiz lazım.” ifadelerini kullandı. Konuşmasına devamla; “Bilgiden ve eğitimden maksat insana bir duruş ve istikamet kazandırmaktır. Hayata, ahlaka, insanlık için faydaya dönüşmeyen bilgi sahibinin omuzlarında anlamsız bir yükten başka bir şey değildir. Sizin mesleğinizin odağında insan var. İnsan yetiştirmek sarraf hassasiyeti gerektirir. Muhatabınız toplumun manevi hayatına rehberlik edecek kimseler ve verdiğiniz eğitim de din eğitimi olunca sorumluluğumuz daha da ağır oluyor. Bu bilinçle hareket ederek; ilkeli, tutarlı ve dengeli bir metot benimsemeniz son derece önemlidir.” dedi. Son olarak; “Cenab-ı Hak bundan sonraki süreçlerde de iyi talebe yetiştirmeyi, görevlilerimizi daha donanımlı ve nitelikli bir şekilde yetiştirmeyi hepinize nasip eylesin. İşte bu noktada siz değerli eğitim görevlilerimize çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Akademi bünyesindeki eğitim merkezlerimizde sizlerin üstün gayretleriyle dini kaynaklara doğrudan başvurabilen hocalar yetiştirilecek inşallah. Sizler sayesinde zamanın ruhunu ve çağın meselelerini doğru kavrayıp çözüm üretebilen manevi rehberler yetişecek. Görev yaptığı yerde din hizmetini en güzel şekilde yerine getirebilecek niteliğe sahip kadrolar yetiştirilecek. Rabbimizden, bu tesisin bu günlere gelmesinde ve hizmete kazandırılmasında emeği geçen herkese şükranlarımızı arz ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Milletvekili Mustafa Sarıgül ise konuşmasında, İslam dininin doğru anlaşılması ve doğru yaşanması için din görevlilerinin, iyi yetişmesi lazım.” dedi. “Bu merkezde eğitim alacak ve din görevlilerinden ricam şudur” diyen Sarıgül şöyle devam etti: “İbadetlerimizi sadece ahiret korkusuyla değil, Allah sevgisiyle yapalım” Camiler, ibadet yeridir, siyaset yeri değildir. Camiye siyaset girerse, birleşme ve bütünleşme, anlaşma ve kaynaşma yerleri olmaktan çıkarlar. Sizler, gittiğiniz yerlerde, İslam dininin güzelliklerini anlatın, İslam’ın ruhunu anlatın, özünü anlatın.
Halkımız, yaptığı ibadetleri sadece ahiret korkusuyla değil, Allah sevgisiyle, gönülden yapsın. Sarıgül, İslam dininin iyiliği, güzelliği, kardeşliği, merhameti ve adaleti emrettiğini hatırlattı ve şunları söyledi: “Bizim dinimiz, adaleti emreder” İslam dini, bilgiye önem verir. Kuranı Kerim, “oku” diye başlar. Peygamber efendimiz, “İki günü aynı olan kayıptadır. İlim Çin’de ise oraya kadar gidin,” der. Bizim dinimiz, adaleti emreder, “İnsanlar arasında adaletle hükmediniz. Adaletle hükmetmezseniz, gazabıma uğrarsınız.” Bu Allah’ın bir kelamıdır. İslam’ın gayesi, mutlu insan, huzurlu bir toplumdur. İslam’ın ortaya koyduğu bu değerlerin günlük hayatımıza yansıması halinde insanlar mutlu, toplum huzurlu olur. İslam, demokrasi ve laikliğin birbiriyle bağdaşacağını kanıtladık, bu özelliğimizi koruyalım” Diyanet İşleri Teşkilatının dinimizin anlatılması, anlaşılması ve yaşanması konusundaki görevlerine ve önemine dikkat çeken Sarıgül,
Türkiye, Müslümanlığın en iyi öğrenildiği ve ibadetlerin en iyi yapıldığı İslam ülkesidir. Türkiye, İslam, demokrasi ve laikliğin birbiriyle bağdaşacağını kanıtlamış örnek bir ülkedir. Bunun kıymetini bilelim. Bu özelliğimizi koruyalım" dedi.
Bugüne kadar pek çok hayırlı ve güzel işin yapıldığını ama belki de en güzelinin bu açılış programı olduğunu belirten , hem kursiyerlere hem de çevre illerden gelen kıymetli misafirlere "Erzincan'a hoş geldiniz." diyerek açılış programının hayırlı olmasını diledi.
Programda yaptığı konuşmasına, eğitimin önemine ve din görevlilerinin taşıdığı sorumluluğa vurgu yaparak başlayan Vali Aydoğdu, “Medine vakfiyesi, Terzibaba Hazretlerinin şehri Erzincan’da ilmik ilmik bir eğitim süreci başlayacak. Hafızlıklarını tamamlamış, sınavlarını başarıyla geçmiş 87 kıymetli kardeşimiz; tefsir, hadis, fıkıh ve dini musiki gibi alanlarda derinleşecek. Ancak en önemlisi milletin karşısına çıktığında sadece konuşan değil, yaşayan ve yaşatan bir rehber olmayı öğrenecek.” dedi.
Konuşmasının devamında kursiyerlere seslenerek Camide imam, sokakta abi, evde evlât ve baba, toplumda rehber olabilecek din görevlilerine ihtiyacımız olduğunu belirten Vali Aydoğdu, "Bu ihtiyacı siz karşılayacaksınız. Ve unutmayın: Bu eğitim süreci elbette kolay olmayacak. Fakat kolay olan hiçbir şey iz bırakmaz. Sahada sizleri bekleyen onlarca soru, yüzlerce göz, binlerce gönül olacak. Onlara hakikatin sesiyle ulaşabilmek için bu süreçte ter dökmeniz, sabırla yürümeniz gerekiyor. Bu süreci başarıyla tamamlayanlar sadece bir belge almayacak; bir niyeti, bir emaneti, bir duayı da aynı zamanda hak edecek. Buradan yetişecek din görevlileri; camide cemaate, köyde nineye, şehirde gence, sahada mazluma rehberlik edecek." dedi.
Konuşmasının devamında kursiyer İmam - Hatip ve Müezzinlere seslenerek tavsiyelerde bulunan Vali Hamza Aydoğdu, "Sözünüz tebliğ, haliniz temsil olsun" Kürsüde Kur’an’ı okuyup hayatınızda başka bir sayfa açmayın. Zira en tesirli hutbe, hâl dili ile verilen hutbedir. *Gençleri kaybetmeyin, kazanın* Gençlerle aranıza duvarlar değil lütfen köprüler kurun. Onlara nasihat etmeyin; onlarla dost olun. Onlarla göz hizasında olun. Onları anlamaya çalışın. Onların sorularını küçümsemeyin; onlara yön verin. Camide boş olan bir saf, aslında kaybedilmiş bir gencin kalbidir.
*Aile, cemiyetin mayasıdır* Her yuvaya dua olun. Her çocuğa umut olun. Bir evde huzur varsa, bir milletin geleceği demektir. *Milletine bigâne kalmayalım* Vatan sevgisi imandandır. Gençlerimize bayrak sevgisini, vatan sevgisini, minarede ezan sesini hiçbir zaman unutmayacak şekilde öğretin. Sınırda nöbet var diye hür yaşadığımızı unutmasınlar. Vefalı olsunlar, samimi olsunlar değerlerine hakim olsunlar. *Ecdadı unutma, inkâr etme* Bu mesleği size bırakanlar, mekteple medreseyi, kılıçla kalemi birlikte taşıyanlardı. Ecdat, maziden gelen bir ses değil; hâlâ içimizde atan bir sedadır. *Tevazu, âlimin tacıdır* Kibir, ilmin zehridir. Sizden “ben” sadır olmasın, hep “biz” aksın. Kalbiniz hep biz olsun. Siz halka bakarken tepeden değil, gönülden bakın. Cübbeniz sizi halktan ayırmak için değil; hizmete çağırmak için giyilir. Unutmayın: Secde eden başta, kibir bulunmaz. *Zamanın ruhunu okuyun, ama zamana meyletmeyin* Değişim elbette olacaktır ama siz mutlaka özünüzü ve asaletinizi koruyun. Modernlik bir mecburiyet değildir; belki de hepimizin imtihandır. Siz, çağın rüzgârına göre değil; Kur’an’ın meşalesine göre yön alın. Karanlığı konuşmak yerine, hep ışık olun ve ışık saçın. *Diliniz duaya, kalbiniz hep şifaya dönsün* Birinin derdi size uğramadan geçmesin. Hasta ziyaretine gittiğinizde sadece ayet okumayın, hal ve hatırını da sorun. Cenazede sadece dua etmeyin, lütfen cenazeye omuz da verin. Millet, sizin sadece sesinizi değil; elinizi, gölgenizi, omzunuzu, kalbinizi hissetsin." dedi.
Konuşmasının son bölümünde bu akademiden mezun olacak her bir hocamızın sadece bir göreve değil, bir emanete de talip olduğunu belirten Vali Aydoğdu "O emanetin adı Kelâmullah’tır. O emanetin adı Türk Milletidir. O emanetin adı milletin sinesinde birikmiş sinenin adıdır. Ve biliniz ki; Kürsü, sadece yüksek bir yer değil; yüksek ahlâkın durması gereken yerdir. Cübbe, sadece bir kıyafet değil; tevazunun ve sorumluluğun nişanesidir." dedi.
Vali Hamza Aydoğdu; Anadolunun dört bir yanında görev yapacak din görevlilerinin yetişeceği bu muhteşem projenin, Erzincan Dini İhtisas Merkezi’nin ilimize kazandırılmasında başta Son Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sn. Burhan İşliyen ve Erzincan İl Müftüsü Sn. İsmail Fakirullahoğlu olmak üzere emeği geçen ve destek veren herkese teşekkürlerini iletti.
İlginizi Çekebilir