Ramazan'a Girerken
GÜNDEMBugün İtibariyle Başlayan 11 Ay'ın Sultanı Ramazan'ın İlk Gününde Erzincan İl Müftüsü Muharrem GÜL Mesaj yayınladı;
Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın (C.C.) Adıyla…
"Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş” olan bir Ramazan ayına daha kavuşmanın huzur ve mutluluğunu yaşamaktayız. 22 Mart 2023 Çarşamba günü kılacağımız ilk teravih namazının ardından geceyi 23 Mart 2023 Perşembe günü kalkacağımız ilk sahurla bu mübarek aya girmiş olacağız.
Ramazan, Kur’ân-ı Kerîm’in onu diğer zaman dilimlerinden daha değerli kıldığı bir rahmet iklimidir.
Sahur, iftar, oruç, teravih, hatm-i şerif, zekât, fıtır sadakası ve Kadir Gecesi gibi birçok güzellikleri ile bizleri kuşatan Ramazan-ı Şerîf’e kavuşmanın sevinci ve heyecanı içerisindeyiz. Yüce Yaratıcımıza kulluk şuurunun an be an artarak zirveye ulaştığı, Kur’ân-ı Kerîm’in onu diğer zaman dilimlerinden daha değerli kıldığı bir rahmet iklimidir Ramazan. Daha net bir ifadeyle Ramazan-ı Şerîf, Kur’ân-ı Kerîm’in bu ayda, Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlamış olması nedeniyle ismi Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilen tek ay olarak Mevlamızın bu aya değer verdiğini gözler önüne serdiği kutlu bir zaman dilimidir. Üzerimize rahmet, bereket ve Hakk’ın nurunun sağanak sağanak yağdığı bu özel zaman dilimi, Kur’ân-ı Kerîm ile münasebetimizi tekrar gözden geçirmemiz için de önemli bir fırsattır.
İndiği dağı “Cebel-i Nûr”, indiği geceyi bin aydan daha hayırlı “Kadir Gecesi”, indiği kişiyi “Âlemlere rahmet olarak gönderilen son Peygamber (sav)” ve indiği şehri “Mekke-i Mükerreme” kılan Allah Teâlâ’nın son ilâhî vahyinin gönlümüze, gönlümüzden hayatımıza nasıl yansıtılacağı sorusu Ramazan-ı Şerîfimizin en önemli sorusu olmalıdır.
Bu ayda okuyacağımız hatm-i şerîfler, geçmişlerimizi hayırla yâd etme hassasiyetimizin yanında Kur’ân-ı Kerîm’i okuma, üzerinde düşünme, onu doğru anlama ve hayata aktarma noktasında bir girizgâhımız olmalı. İnfak ruhu ile ruhlarımız arınmalı, teravih, sahur, iftar ve isar duyguları ile nefsimizin prangalarından kurtulmalıyız. Bu usulle gerçek manada bayramı hak eden, Mevlamızın sevdiği, seçtiği ve razı olduğu kullardan olabilmeyi Yüce Mevlamızdan niyaz ediyorum. İbadet, taât ve kulluk adına atılan adımlarımızı dergâhı izzetinde en güzel kabullerle kabul eylesin.
Bu manada Diyanet İşleri Başkanlığımız, her yıl Ramazan ayında toplumda duyarlılık ve farkındalık oluşturmak amacıyla bireysel ve toplumsal hayatımıza ışık tutan önemli bir temayı kamuoyunun gündemine taşımakta ve belirlenen tema, Ramazan ayı boyunca etraflı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu bağlamda 2023 yılı Ramazan teması "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirlenmiştir. "Ramazan ve Dayanışma" konusunun ele alınışı, önce bireysel sonra da toplumsal hayatımızın huzura ve mutluluğa ulaşmasına katkı sağlayacaktır. Birlik ve beraberliğimizi, ailevi ve toplumsal dayanışmamızı güçlendirici çalışmaların hayata geçirilmesine zemin hazırlayacaktır.
Yakın geçmişte yaşanan yüzyılın afeti nedeniyle millet olarak darda kalan kardeşlerimizin yardımına koştuk, yaralarımızı sarmaya çalıştık. Rahmân’ın hayır ve bereket kapısına sığındık. Sonsuz kudret sahibinin yardım ve inayetini diledik. Kulluğumuzun bir gereği olarak, ilahi rahmet rüzgârlarının sıkıntılarımızı dağıtması, gönüllerimizi feraha, huzur ve sükûna kavuşturması için aynı yürekle duaya durduk.
Biliyoruz ki sebepleri ne olursa olsun müminler, yaşadıkları hiçbir şeyi, dünya hayatının bir imtihan olduğu gerçeğinden ayrı düşünmezler. Allah Teâlâ; “Hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk; 67/2) ayetiyle ölümün ve hayatın yaratılış hikmetini beyan etmektedir. Bu bağlamda insanın zorluklar ve kolaylıklar, sıkıntılar ve nimetler karşısında ortaya koyacağı tavır ve davranış da bir sınanma vesilesidir. Dolayısıyla alınması gereken tüm tedbirleri alıp elinden gelen her türlü çabayı gösterdikten sonra başa gelene sabretmek, Allah’a güvenmek ve teslim olmak, müminler için hem temel bir ilke hem de Allah’ın rahmet, lütuf ve inayetine vesile olacak bir tutumdur. Bilmeliyiz ki sabır, çaresizce beklemek değil, zorluklara göğüs germek ve onların üstesinden gelmek için çalışmaktır. Bu büyük afetle mücadele bir kez daha göstermiştir ki milletimizin sabır, azim ve kararlılığı bütün zorlukların üstesinden gelecek kadar güçlüdür. Elbette Türkiye, acılarını teskin edecek, yaralarını saracak ve umutla geleceğe yürümeye devam edecektir. Nihayetinde mülkün yegâne sahibi Allah’tır. Bizler de Allah’a aitiz ve yaptıklarımızın hesabını vermek, karşılığını görmek üzere muhakkak ki O’na döneceğiz.
Rabbimiz, bizleri dayanışma rûhundan, sadâketten, merhamet duygularından ayrımasın duasıyla; buruk ve yaralı yüreklerle karşıladığımız ve gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket mevsimi Ramazan ayının kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirerek insanlığın hidayet ve barışına vesile olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyaz ediyorum dedi
İlginizi Çekebilir