Sarıgül; "Bu işte bir yanlışlık var"

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, bugün CHP Erzincan İl Başkanlığında bir basın toplantısı yaparak gündemdeki bazı konuları değerlendirdi.

Sarıgül, tarımda son yılların en kötü dönemini yaşadığımızı, çiftçinin hangi ürünü ektiyse zarar ettiğini söyledi.

 Ülkeyi yönetenlerin, çiftçiyi tarlaya küstürdüklerini, çiftçilerin seneye ekim dikim yapmayacaklarını ve bizim çiftçiden esirgenen Türk parasının, yabancı çiftçiye dolar olarak ödeneceğini belirten Sarıgül, sözlerine şöyle devam etti:

“Çiftçimiz zarar ediyor ama emekliler sebze alamıyor. Besiciler zarar ediyor ama işçiler, memurlar et alamıyor. Süt üreticisi zarar ediyor ama anneler çocuklarına süt alamıyor. Çiftçiler, besiciler zarar ediyor, pahalılık pazarda devam ediyorsa belli ki bu işte bir yanlışlık var.

 Tarım Bakanları değişiyor, her yeni gelen, bir yol haritası açıklıyor ama bu sonuç değişmiyor. “Aynı şeyleri yapmaya devam edip farklı sonuçlar beklemek deliliktir” diye boşuna denmiyor.”

Tarım Bakanlarının hayvan sayısında, tarımsal hasılada, üretimde Avrupa birincisiyiz demelerini de eleştiren Sarıgül şunları söyledi: “Her şeyde birinciysek Avrupalı bir yılda ortalama 81 kilo et tüketirken biz neden 12 kilo et tüketiyoruz?  Tarımda her şey yolundaysa benim can Erzincanlı çiftçim neden zarar ediyor?

 22 yıldır ülkeyi yönetiyorsunuz ama şunu öğrenemediniz; çözüm Fransa’da değil çözüm Erzincan’da, çözüm markette değil çözüm üretimde.”

CHP iktidarında tarım ve hayvancılığın öne çıkacağını söyleyen Sarıgül “Tarımdaki sorunları çözemezsek Türkiye’nin sorunlarını da çözemeyiz. Tarımı hor görürsek yarını zor görürüz” dedi.

Mustafa Sarıgül, yaptığı basın toplantısında Can Atalay’la ilgili anlaşmazlığa cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin neden olduğunu belirtti.

Sarıgül, bu düşüncesini de şu sözlerle açıkladı:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırdı. Bütün gücü tek kişide topladı. O kişiye de sınırsız yetki verdi.

Tüm kurumlar ve sorumlular, hukuka uygun olanı değil, sınırsız yetkisi olanın, görüşüne uygun olanı yapıyorlar. Türkiye’de olan biten budur.

Bu kadar yetki, bu kişi kim olursa olsun, bir kişiye verilmemelidir. Bütün güç bir kişide toplanmamalıdır. Tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü meclis, bağımsız yargıya dayalı, demokratik parlamenter sisteme geçmemiz lazım.”